CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, terör örgütü IŞİD’in Türkiye sınırları içindeki yeni yapılanmasına karşı önlem alınması amacıyla TBMM’de araştırma komisyonu kurulması yönünde öneri hazırladı. Yayın teklifinde, “6 Şubat depreminden sonra, Suriye Sayıları bilinmeyen yabancı militanların Türkiye sınırını geçtiği, bu kişilerin sınırı geçtikten sonra çeşitli insani yardım araçlarıyla yakınlarının bulunduğu illere gittikleri haberlerinden. Deprem bölgesinde IŞİD ülkemiz sınırları içerisinde örgütlendi. Bununla mücadele konusunda etkili bir çalışma yürütmediği anlaşılmaktadır” dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, IŞİD terör örgütünün Türkiye’de “Mektebi Furkan” adı altında yeniden yapılanmasını engelleyecek tedbir ve önlemlerin alınması amacıyla meclis soruşturması açılmasını talep etti. Örgütün Türkiye’de son 10 yılda gerçekleştirdiği kanlı terör saldırılarıyla çok sayıda masum vatandaşın ölümüne ve yaralanmasına neden olduğunu hatırlatan Salıcı’nın meclis araştırma önerisiyle ilişkisi şöyle:
“IŞİD terör örgütü, ülkemizde düzenlediği kanlı terör saldırılarıyla son 10 yılda çok sayıda saf vatandaşımızın ölümüne ve yaralanmasına neden olmuştur. Örgüt, ülkemiz dışında birçok yabancı ülkede de eylemler gerçekleştirmiş olsa da, Türkiye, ülkemizin Suriye ve örgütün merkezi olan Irak ile komşu olması nedeniyle örgütün faaliyetlerinden en çok etkilenen ülke olmuştur. Coğrafi konumu nedeniyle sık sık sınır tacizlerine maruz kalmış, yabancı militanlar Dünyanın farklı yerlerinden örgüte katılmak isteyen, ülkemizden geçerek çatışma bölgelerine ulaşmaya çalıştı. Örgütün Suriye’deki eylemleri bölge halkının ülkemize akın etmesine neden oldu, göç dalgası nedeniyle yaklaşık 4 milyon mülteciye ev sahipliği yapacak.
Örgüt son yıllarda saldırılarına son vermiş olsa da elde edilen bilgiler örgütün yeni bir hazırlık aşamasında olduğunu gösteriyor.
“IŞİD’İN YENİ İNŞASINA İLİŞKİN ENJEKSİYONDA, ÖRGÜTE YENİ PERSONEL KAZANMAK İÇİN PROPAGANDA FAALİYETLERİ YÜRÜTÜLEN BİLGİLER”
IŞİD’in yeni örgütü ‘Okul Furkan’ hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede; Örgüte yeni personel kazandırmak amacıyla Gürcistan, Azerbaycan, Rusya, Ukrayna, Çeçenistan, Mali, Uganda ve Sudan’da, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu ülkelerde propaganda faaliyetleri yürütülmüş, örgüte mali kaynak yaratması için finansman sağlanmış, silahlı ve silahlı askeri faaliyetler gerçekleştirildi
Özellikle Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan’dan alınan üssün ‘silahlı ve askeri eğitimlerini’ Gürcistan’da aldığı, eğitimlerini tamamlayan militanların ise Gürcistan’dan ülkemize geldiği,
Merkezi Yalova’da bulunan ve Gürcistan’da da temsilcisi bulunan ‘Ahlâk ve Sünnet Dergisi’ etrafında toplanan grup, üs edinmek ve silahlı eğitim için iletişim halinde oldukları Gürcistan’daki temsilcilikleri aracılığıyla örgütün faaliyetlerine destek veriyor, Her ne kadar IŞİD’in yeniden yapılanma süreciyle doğrudan bir ilişkileri olmasa da. onlar verdi,
IŞİD’in Türkiye yetkililerinin aldığı ortak karar doğrultusunda militanlara ‘cihatçı ideolojinin ve taban faaliyetlerinin herkese açık sosyal medya uygulamaları üzerinden yürütülmesi’ yönünde uyarı gönderildi. Ancak referansları kabul edildiği takdirde siteye veya sosyal medya kanalına üye oldukları ve sohbetlere katıldıkları, bu kümelere güven sağlandıktan sonra etkinliklere katılmalarına izin verildiği bilgisi bulunmaktadır.
İddianamedeki bilgiler bu kadar ciddiyken bir yandan da kamuoyuna yansıyor; İnsani yardım ulaştırmak, yetimhane kurmak, su kuyusu açmak amacıyla sosyal medya kümelerinde referanslarla yer alan ve sosyal medyadan valilik onayıyla para toplayan IŞİD saflarından ülkemize dönen militanlar ; Örgütle organik bağları olan dernekler aracılığıyla Uganda, Mali ve Sudan’a ‘yardım personeli’ olarak gittiler, ülkemizden Uganda’ya giden vize sahiplerinin sayısında son altı ayda artış gözlendi. Geri dönüp dönmeyecekleri bilinmiyor
Türkiye’de sadece psikiyatri, nöroloji ve beyin cerrahisi hekimlerinin reçete edebildiği, bağımlılık yapıcı “IŞİD hapı” olarak bilinen tramadol, örgüte yakın doktorlar tarafından reçete ediliyor ve militanların çoğu tarafından kullanılıyor, bu ilaç da ülkemize kaçak olarak sokuluyor. yurt dışında piyasaya sürülmesi,
Ülkede gerçekleştirilen operasyonların yüzde 90’ının yabancı kökenli DAİŞ mensuplarına yönelik olduğu, operasyonlarda Türk vatandaşı militanların adı geçmediği,
6 Şubat depreminden sonra Suriye’deki cezaevlerinden kaçan sayıları bilinmeyen yabancı militanların Türkiye sınırını geçtiği, şu anda Türkiye’de oldukları ve bu kişilerin sınırı geçtikten sonra bulundukları illere gittikleri haberlerinin ardından. Yakınlarının bulunduğu bölgede bulunanları taşıyan çeşitli insani yardım araçlarıyla IŞİD’in ülkemiz sınırları içerisinde örgütlendiği, buna rağmen hükümetin bu konuda aktif bir çalışma yürütmediği anlaşıldı. IŞİD.
Tüm bunların ışığında; IŞİD’in ülkemiz sınırları içerisindeki yeni yapılanmasına karşı önlem alınması için Meclis araştırması yapılması gerekiyor.
