Scooter’daki 2 lise öğrencisinin ölümüne neden olan sürücü 108 kilometre hızla gidiyordu
ANTALYA’da elektrikli scooter kullanan lise öğrencileri Mahmut Yağız Balcı (18) ve Ada Kayahan’ın (17) ölümüne neden olan ve 100 bin 400 bin 400 bin 400 bin 400 bin 400 bin 400 bin 400 bin 400 bin 400 bin 400 bin 400 bin 400 bin 400 bin 400 bin 500 bin 500 bin 500 bin 400 bin 500 bin 500 bin 500 bin 500 bin 500 bin 500 bin 500 bin 500 bin 500 bin 500’den fazla kişi) hapis istemiyle yargılanan Muhammed Can Gülmez’in (23) bilirkişi raporunda, lise öğrencilerinden Mahmut Yağız Balcı (18) ve Ada Kayahan’ın (17) elektrikli scooter kullanarak ölümüne neden oldu. 15 yaşına, 108 kilometre hızla gittiği belirtildi.
Kaza, 22 Ekim akşamı Portakal Çiçeği Caddesi üzerinde meydana geldi. Üniversite sınavına hazırlanan lise öğrencileri Mahmut Yağız Balcı ve Ada Kayahan, sınıftan çıktıktan sonra arkadaşlarıyla buluşarak yemek yediler ve elektrikli scooter’a binerek evlerine gittiler. Balcı’nın kullandığı scooter’a Muhammed Can Gülmez yönetimindeki 07 BBS 63 plakalı otomobil çarptı. Ambulansla özel hastaneye kaldırılan Balcı ve Kayahan kurtarılamadı. Gözaltına alınan Gülmez, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Muhammed Can Gülmez hakkında ‘taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak’ suçundan 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Sanık Muhammed Can Gülmez, kaldığı cezaevinden davanın ilk duruşmasına SEGBİS ile katılırken, salonda hayatını kaybeden gencin aileleri ve tarafların avukatları hazır bulundu. Bilirkişi raporunda, sanık Muhammed Can Gülmez’in 108 kilometre hızla gittiğinin belirlendiği belirtildi. ‘PALMAYA AĞAÇLARINDAN GÖRMEDİM’ Hakim huzurunda ilk savunmasını yapan sanık Gülmez, kazanın Yağız ile Ada’nın arkadaşının arazisinde 78 kilometre hızla giderken scooter ile yola çıkması sonucu meydana geldiğini söyledi. araba. . Muhammed Can Gülmez, “Arkadaşlarımı palmiye ağaçlarından dolayı göremedim. Olay ani geliştiği için frene bastım ve sağa manevra yapmama rağmen kurtaramadım. Kendim sağlık görevlisiyim. İçeride 112’yi aradım. 1 dakika. Yaralılara müdahale etmeye çalıştım ama bir sonuç çıkmadı.” Müştekinin avukatının kaza anında telefonla konuşup konuşmadığını ve internetten canlı yayın yapıp yapmadığını sorması üzerine Gülmez, “Telefonum wifiye bağlıydı ve müzik dinliyordum. Kız arkadaşımla daha önce de konuşmuştum. kaza sonra önce 112’yi sonra araç sahibini sonra babamı aradım internet ve sosyal medya grupları açtım görür görmez frene basıp direksiyonu sağa çevirdim. Facebook ve Instagram’da resim gibi bir şey paylaşmıyorum. Drift yapmıyorum. Şehir dışında biraz hız yapıyorum, her zaman değil. Her zaman hızlı. Araba kullanan biri değilim.” “Etiketlediği kişilerden sanığın sosyal medya hesaplarında hız ve drift görüntülerinin olduğunu tespit ettik. Buradan çıkacak hiçbir karar ne acımızı dindirecek ne de çocuklarımızı geri getirecek. Ülkemin geleceğini pamuğa sararak büyüttük.Herkesi vicdanına bırakıyorum.Başka aileler yanmasın diye çalışmalarımıza devam edeceğiz.Kötüler kazanmasın.Sanığın sağlık dileğini kabul etmiyorum. .” Müşteki benim” dedi. “BİZİM HAYATIMIZ BİTTİ” Yağız Balcı’nın babası Ali Balcı, sanıklara en ağır cezayı vermelerini istediklerini söyledi. . Hızlı araba kullanmak hayatın anlamıdır. İki sevimli çocuğum yerin altında, en ağır ceza ne ise onun cezasını çekmesini istiyoruz. Sanık, eğitimine devam edemediği için depresyona girdiğini söylüyor. Çocuklarımız üniversiteye gidemeyecek, evlenemeyecekler, çocuk sahibi olamayacaklar, bizim ömrümüz bitti.” Duruşmanın ardından Ada ve Yağız’ın aileleri Antalya Adliyesi önünde açıklama yaptı. Bu olayın kaza değil cinayet olduğunu söyleyen Sevim Kayahan, “Hukuk mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. O şoför 50 km/s hızla gidiyor olsaydı şu an çocuklarımız yanımızda ve biz burada olmayacaktık. Yağız’ın annesi Ela Balcı, olayın cinayetten farkı olmadığını belirterek, “Bire bir cinayet, çifte cinayet. Küçük çocuklarımızla vedalaştık. Bu eşsiz bir acı. Sürücünün en ağır ceza neyse o şekilde cezalandırılmasını istiyoruz. Birileri hızlı araba kullanıyor diye küçük çocukların hayatına son veremezler. Gelin bu uyanışı yakalayalım” dedi. Ada’nın babası Murat Kayahan ise “Biz evlatlarımızı kaybettik, hiçbir şey onları geri getiremez. Hiçbir ceza bizi tatmin etmeyecek. Diğer Adalar, diğer Yağızlar bu uğurda gitmesin istiyoruz. Herkes bu ülkenin kurallarına göre hareket etmelidir. Çocuklarımızı pamuğa sararak büyüttük. Biz onu bu insanlara hizmet etsin diye büyütmedik. Kötülüğün daha fazla kazanmasına izin vermeyin.”
Avukat Deniz Aksoy ise, “Dosyanın denetimi mahkeme heyetinde. Sanığa sordukları sorularla olaydaki bütün çelişkileri giderdiler. Kasten taksir hükümlerinin uygulanacağını düşünüyoruz.” Bu dosya verilecek bir kararla trafik kazaları açısından örnek teşkil edecek.Sürücüler ve yayalar için örnek bir karar olarak buna uymak zorunda olduğunu gösterecek” dedi.