Haber

Urmiye Gölü Kurudukça Van Gölü de Yer Kaybediyor

İRAN’da yer alan ve dünyanın ikinci büyük tuz gölü olan Urmiye Gölü büyük oranda kuruyarak tuz çölüne dönüşürken, bazı özelliklerine benzeyen Van Gölü’nde alan kaybı devam ediyor. İran hükümetinin Urmiye Gölü’nün canlandırılması için başlattığı bilimsel çalışmalara katılan ve gözlemlerde bulunan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nden (YYÜ) Prof. Faruk Alaeddinoğlu, gölün kurumasına küresel iklim değişikliği ve artan buharlaşma nedeniyle yaşanan kuraklığın yanı sıra başka faktörlerin de neden olduğunu belirtti.

Küresel ısınma, yağışların azalması ve buharlaşmanın artması nedeniyle her geçen gün alan kaybeden İran’daki Urmiye Gölü, son 10 yılda büyük ölçüde tuz çölüne dönüştü. 16 metre derinliğe ve 5 bin 200 kilometrekare genişliğe sahip olan Urmiye Gölü’nün kurtarılması için İran hükümeti tarafından bütçe ayrılarak çalışma başlatıldı ancak ülkede yaşanan kuraklık ve yüksek buharlaşma nedeniyle göl kurumaya başladı. tekrar dışarı çıkmış ve gölün önemli bir kısmı alan kaybetmiştir. Gölün kurtarılmasına yönelik bilimsel çalışmalara YYÜ Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Faruk Alaeddinoğlu, küresel iklim değişikliğinin tek başına gölün kurutulmasında etkili olmadığını söyledi. Van Gölü ile Urmiye Gölü arasındaki beslenme dinamikleri ve yapısının benzer olduğunu anlatan Prof. Dr. Alaeddinoğlu, yağış miktarlarının farklılık gösterdiğini söyledi. Van Gölü Havzası’na ortalama 500 milimetre, Urmiye Gölü’ne ise yaklaşık 250-270 milimetre yağış düştüğünü belirten Prof. Dr. Alaeddinoğlu, İran’da buharlaşma yoğunluğunun çok yüksek olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

“Küresel iklim değişikliğiyle birlikte buharlaşmanın artmasıyla birlikte Urmiye Gölü’nün bulunduğu havzadaki su toplama alanı Van Gölü havzasından neredeyse 5-6 kat daha büyük olmasına rağmen buharlaşmanın yoğunluğu gölü beslemeye yetmiyor. Bunun arkasında elbette başka nedenler var. O havzayı besleyen su 20’den fazla nehrin çoğu üzerine onlarca baraj yapıldı. Gölü besleyen akarsular tarımsal sulama amaçlı kullanıldığında doğal olarak göl kullanılamaz hale geldi. Böylece Urmiye Gölü 1995’ten itibaren alan kaybetmeye başladı. Dünya çapında baraj sayısı arttıkça bu doğal alan kaybı da arttı. İklim değişikliği etkisini göstermeye başladıkça daha da artmaya başladı. İranlı yetkililer çaba göstermeye başladı. sanki kurtarabilirmişiz gibi hem ulusal hem de uluslararası projeler yaparak o bölgeyi kurtarmak. Bu konuda çok büyük adımlar attılar. Yani gölü kurtarmak için girişimlerde bulundular ama ne yazık ki bugün büyük oranda kuruma noktasına ulaştı. nokta. Sadece ilkbaharda belli bir miktar su birikmesiyle ortaya çıkar. Ne yazık ki ısrarla baraj inşa etmeleri ve gölü besleyen suyun tamamını tarımsal amaçlı kullanmaları felaketin bu noktaya gelmesinin en önemli nedenidir aslında. “Yani bilimin işaret ettiği ya da bilim adamlarının bir şekilde uyardığı sonuçlar ne yazık ki gerçekleşti.”

‘VAN GÖLÜ ÖNÜMÜZDEKİ ON YILLARDA ALAN KAYBETMEYE DEVAM EDECEK’

Yapı olarak benzer olan ve Urmiye Gölü’nün yeniden canlandırılması için aranan çözüm önerileri arasında yer alan Van Gölü’nden suyun taşınması da gündemdeydi. prof. Dr. Alaeddinoğlu, bir süredir böyle bir önerinin ortaya atıldığını ancak karar vericiler tarafından uygun görülmediğini söyledi. Van Gölü’nün son yıllarda küresel iklim değişikliğine bağlı olarak artan buharlaşma ve azalan yağışlarla birlikte alan kaybetmeye devam ettiğini belirten Prof. Dr. Alaeddinoğlu şunları söyledi:

“Urmiye Gölü’nün derinliği yaklaşık 16 metreydi, sığ bir göl. Sığ bir gölde ise buharlaşmanın şiddetine bağlı olarak alan kaybı çok daha şiddetli ve hızlı oluyor. Ancak Van Gölü’nün en derin noktası 450 metre. Dolayısıyla Van Gölü’nün en derin noktası 450 metre. buranın bu kadar çabuk yok olmasını beklemek adil olur.” Bu sağlıklı değil. Van Gölü büyük bir göl olduğundan hâlâ besin kaynaklarına sahiptir. Dolayısıyla Van Gölü’nde karşılaşacağımız şey Van Gölü’nün yok olmasını beklemek değil, alan kaybı olacaktır. Yani özellikle derelerin göle aktığı yerler, o sığ yerlerin hepsi yüzeye çıkacak. Dolayısıyla bu süreç devam edecek. Bir başka deyişle Van Gölü önümüzdeki onyıllarda da alan kaybetmeye devam edecek. Ancak yakın gelecekte Van Gölü’nün yok olması konusunda bir şey söylemek mümkün değil. Ama unutmamalıyız ki dünyada yok olmaz sandığımız göller yok oldu. İşte Aral Gölü. “Yani Van Gölü 3 bin 712 kilometre kare. Aral Gölü 68 bin kilometre kare. Yani o büyüklükteki göller bile yok olabilir.”

aksuhaber.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu